EK SAYFA –
1477-4
DEVAM: 25. İSLAM DÖNEMİNDE NÜBUVVET ALAMETLERİ
حدثني يحيى
بن قزعة:
حدثنا
إبراهيم بن
سعد، عن أبيه،
عن عروة، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت:
دعا
النبي صلى
الله عليه
وسلم فاطمة
ابنته في شكواه
التي قبض فيها،
فسارها بشيء
فبكت، ثم
دعاها فسارها
فضحكت، قالت:
فسألتها عن
ذلك، فقالت:
سارني النبي
صلى الله عليه
وسلم فأخبرني
أنه يقبض في
وجعه التي
توفي فيه،
فبكيت، ثم
سارني
فأخبرني أني
أول أهل بيته
أتبعه، فضحكت.
[-3623-] Aişe
r.anha'dan dedi ki: "Fatıma karşıdan yürüyerek geldi. Yürüyüşü sanki Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yürüyüşü idi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Kızıma
merhaba, dedi. Sonra onu sağ tarafına -ya da sol tarafına- oturttu. Daha sonra
ona gizlice bir söz söyledi. Bunun üzerine ağladı. Ben ona: Niye ağlıyorsun,
diye sordum. Daha sonra yine ona gizlice bir söz söyledi, bu sefer güldü. Ben:
Bugün gibi üzüntüye yakın bir sevinç görmüş değilim, dedim. Ona kendisine neler
söylediklerini sordum. Dedi ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
sırrını açıklarnam. Nihayet Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ruhu
kabzedilince ona (sebebini) sordum."
Tekrar: 3625, 3715,
4433 ve 6285
[-3624-] "(Fatıma) dedi ki:
Bana gizlice şunu söyledi: Cibril her yıl Kur'an-ı Kerim'i bir defa benimle
karşılıklı okuyordu. Fakat bu sene benimle onu iki defa okudu. Gördüğüm
kadarıyla bunun tek sebebi ecelimin yaklaşmış olmasıdır ve şüphesiz sen benim
ehl-i beytim arasında bana ilk kavuşacak olansın. Bunun üzerine ağladım. Bu
sefer dedi ki: Cennet ehlinin -ya da müminlerin- hanımlarının efendisi olmaya
razı olmaz mısın? Bundan dolayı da güldüm."
Tekrar: 3626,3716,4434,
6286
[-3625-] Aişe r.anha dedi ki:
"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in vefatı ile neticelenen hastalığında
kızı Fatıma'yı çağırdı. Ona gizlice bir şey söyledi, o da ağladı. Sonra onu bir
daha çağırdı ve ona gizlice bir şey söyledi. Bunun üzerine de güldü. (Aişe)
dedi ki: Ben de ona bunun sebebini sordum."
[-3626-] "(Fatıma) dedi ki:
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana gizlice bir söz söyleyerek vefatı ile
sonuçlanan rahatsızlığı halinde ruhunun kabzedileceğini bana haber verdi. Ben
de bunun üzerine ağladım. Daha sonra bana gizlice bir söz daha söyledi ve bana
ehl-i beyti arasında ondan sonra arkasından gidecek ilk kişinin ben olacağım i
haber verdi. Bunun üzerine güldüm."
حدثنا محمد
بن عرعرة:
حدثنا شعبة،
عن أبي بشر،
عن سعيد ابن
جبير، عن ابن
عباس قال:
كان
عمر بن الخطاب
رضي الله عنه
يدني ابن
عباس، فقال له
عبد الرحمن بن
عوف: إن لنا
أبناء مثله،
فقال: إنه من
حيث تعلم،
فسأل عمر ابن
عباس عن هذه
الآية: {إذا
جاء نصر الله
والفتح}. فقال:
أجل رسول الله
صلى الله عليه
وسلم أعلمه
إياه، قال: ما
أعلم منها إلا
ما تعلم.
[-3627-] İbn Abbas
dedi ki: "Ömer b. el-Hattab r.a., İbn Abbas'ı kendisine yakın tutardı.
Abdurrahman b. Avf ona: Bizim onun gibi çocuklarımız var, deyince, Ömer: Sen
bunun sebebinin ne olduğunu biliyorsun, dedi. Ömer, İbn Abbas'a şu: "Allah'ın
yardımı ve fetih geldiği zaman" [Nasr 1] ayeti hakkında sordu. İbn Abbas: Bu
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in eceli olup (Allah) onu kendisine
bildirmiştir, diye cevap verdi. Omer: Benim de onun hakkında bildiğim, senin
bildiğinden başkası değildir, dedi."
Tekrar: 4294, 4430,
4969 ve 4970
حدثنا أبو
نعيم: حدثنا
عبد الرحمن بن
سليمان بن
حنظلة ابن
الغسيل: حدثنا
عكرمة، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما قال: خرج
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في مرضه
الذي مات فيه
بملحفة، قد
عصب بعصابة
دسماء، حتى جلس
على المنبر،
فحمد الله
وأثنى عليه،
ثم قال: (أما
بعد، فإن
الناس يكثرون
ويقل
الأنصار، حتى
يكونوا في
الناس بمنزلة
الملح في
الطعام، فمن
ولي منكم شيئا
يضر فيه قوما
وينفع فيه
آخرين،
فليقبل من
محسنهم
ويتجاوز عن
مسيئهم). فكان
آخر مجلس جلس
فيه النبي صلى
الله عليه
وسلم.
[-3628-] İbn Abbas
r.a. dedi ki"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem vefatı ile sonuçlanan
hastalığında başını siyah bir bezle bağlamış ve bir örtüye bürünmüş olarak
çıktı. Minberin üstüne oturdu. Allah'a hamd-u sena ettikten sonra dedi ki:
Emma ba’du, İnsanlar
çoğalmakta, Ensar ise azalmaktadır. Hatta onlar insanlar arasında yemekteki tuz
mesabesinde olacaklardır. Sizden her kim bir takım kimselere zarar verebilecek,
başkalarına da faydalı olabilecek bir işin başına gelecek olursa, onların
iyilikte bulunanlarının bu iyiliklerini kabul etsin, kötülük yapanlarını da
affetsin. İşte bu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in oradaki son oturuşu
oldu."
حدثنا عبد
الله بن محمد:
حدثنا يحيى بن
آدم: حدثنا
حسين الجعفي،
عن أبي موسى،
عن الحسن، عن
أبي بكرة رضي
الله عنه: أخرج
النبي صلى
الله عليه
وسلم ذات يوم
الحسن، فصعد
به على
المنبر، فقال:
(ابني هذا
سيد، ولعل الله
أن يصلح به
بين فئتين من
المسلمين).
[-3629-] Ebu Bekre
r.a.'dan: "Bir gün Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hasen'i çıkardı. Onu
alıp minbere çıktı ve şöyle buyurdu: Benim bu oğlum bir seyyiddir. Umulur ki
Allah onun sayesinde Müslüman iki kesim arasında sulh yapacaktır. "
حدثنا
سليمان بن
حرب: حدثنا
حماد بن زيد،
عن أيوب، عن
حميد، بن
هلال، عن أنس
بن مالك رضي
الله عنه: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم نعى
جعفرا وزيدا قبل
أن يجيء
خبرهم،
وعيناه
تذرفان.
[-3630-] Enes b.
Malik r.a.'dan rivayete göre "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem (Mute'de
şehit düştükleri) haberleri gelmeden önce Cafer ve Zeyd'in şehit düştüklerini
söyledi. Bu arada gözlerinden yaş akıyordu."